EYM ekmek kazanlarının içi çizilmez ve yapışmaz malzeme (teflon) kaplı olup, EYM’lerin yaygınlaşması ile teflon kaplı ekmek kazanlarının kanserojen etkileri konusu gündeme gelmiştir.


Piyasada mevcut tüm EYM’lerin ekmek kazanları kalite farkı da olsa tamamı teflon kaplamadır. Bu sayede çizilmez ve yapışmaz bir yüzey meydana gelmekte, dolayısıyla karıştırma, yoğurma ve arkasından pişirme sonrası ekmeğin kendini kolayca bırakması sağlanmaktadır.


Uzun süreli ve sık kullanılan ekmek kazanlarında her ne kadar dikkat edilirse edilsin, içine konulan çörekotu, haşhaş gibi malzemelerin özellikle iyi oturmayan yoğurma bıçağının altına sıkışması sonucunda kazanı çizdiği ya da zamanla atmalar olduğu görülmektedir. Bunlar olmasa dahi sert hamurların yaptığı baskı ile teflonun kazındığı düşünülmektedir. Bu durumda EYM kullanımı umulanın aksine ekmek kazanından saçılan teflon malzeme sayesinde kanserojen etkisi olup olmadığı şüphesi uyandırmaktadır.


Öncelikle, Teflonun tespit edilen 2 önemli zararlı etkisinin olduğunu ifade etmek gerekir.


1. Bu konudaki yayınların ortak ifadesi, teflon malzemenin 260 Santigrat dereceden başlayarak duman yaymaya başladığı, 350 santigrat derecelere ulaştığında ise yayılımın arttığıdır. Yayılan bu dumanın grip benzeri bir etki yaptığı ifade edilmekte, Teflon’u keşfeden DuPont firması ise teflon’un ısınması yan etkisinden bu güne kadar yalnızca tek bir vaka kayıt altına alındığını ifade etmektedir.1959 yılında yapılan bir araştırma da aşırı ısınmış yağlardan çıkan dumanın daha zararlı etkileri olduğunun tespiti yapılmıştır.


Buradan, gerek katı, gerekse sıvı yağların tehlikeli duman yayacak eşik ısı derecesinden daha düşük seviyelerde işlem gördüğü göz önüne alındığında bahsedilen tehlikenin şartları oluşmamaktadır. Ayrıca teflon kaplı tava, tencere vb. Pişirme aygıtlarının boş olarak aşırı ısıtılmaması gerektiği anlaşılmaktadır, çünkü boş olan bu aygıtlar hızla anılan eşik derecesini geçebilmektedirler. Zaten DuPont firması da bu nedenle teflon kaplı aygıtların orta dereceli ısıların altında pişirilmesini önermektedir.


En çok korkulan ve kaçınılan, teflon kırıntısı ya da parçasının ağız yoluyla alınması normal şartlarda sindirim sistemi yoluyla aynen atılacağı düşünüldüğünden bu konuda sanılanın aksine zararsızdır.


2.  Diğer endişe verici durum ise, çizilmeyen ve yapışmayan kaplamaların üretimi esnasında kullanılan "Perflurooctanoic Acid(PFOA)” denen kimyasaldır. Her ne kadar açıklanmamış da olsa EPA (Environmental Protection Agency)nın bu kimyasalı kanserojenler grubuna dahil ettiği bilinmektedir. Üreticiler de PFOA’nın üretim sonrasında ürün üzerinde kalmadığını ifade etmektedirler. DuPont’ta aynı şekilde üretim zinciri sonrasında ürün üzerinde kaldığı ifade edilen PFOA’nın ölçülemeyecek miktarlarda olduğunu ifade etmektedir.


EYM’lerin ekmek kazanları bu açıdan düşünüldüğünde anılan sıcaklıklara özellikle dolu olarak kullanıldığı için erişme şansı yoktur. Diğer taraftan kaliteli olduğu bilinen ya da görülen markaların PFOA seviyeleri belki soru işareti oluşturabilir. Aşağıdaki linkte Mehtap Teflon tencere ve tavalarda ölçülen PFOA miktarının istenilen seviyelerde olduğu görülmektedir.


http://www.mehtap.com.tr/main.aspx?Action=DisplayNews&NewsCode=N_Certific&Lang=TR


Bu da EYM kullanıcıları olarak bizi biraz daha rahatlatmaktadır.


Kaynaklar:


  http://thenewcook.com

  Polytetrafluoroethylene

  Is That Newfangled Cookware Safe?

  Harmful Teflon Chemical To Be Eliminated By 2015

  DuPont FAQ on Teflon Safety



Bana göre:


Konuya daha değişik bir açıdan bakılırsa, EYM ekmeği başlangıçta her ne kadar kendi ekmeğini özgür irade ile yapma dolayısıyla malzeme seçimi, ekmek tipi ve hijyen sağlasa da, bu sitenin yapım amacı olan Ekmek Sanatı gündeme gelmekte, bir müddet sonra kıtır kabuklu ve çiğnemeye gelir ekmekler yapılma ihtiyacı hissedilmektedir.


En güzel çözüm, hafta sonları bir kaç büyük ekmek, hafta içi sıkışılınca EYM kullanımı. İşte kesin çözüm.



Aşağıda http://iyibilgi.com’dan alınan bir yazı görülmektedir.


Teflon teflon akar kanımız!


Teflon ve benzeri yapıştırmaz yüzeyli tavalarda bulunan bir kimyasal madde kana karışabiliyor. Hatta yeni doğan bebeklerin kanında bile çıkabiliyor. Aman dikkat! (iyibilgi özel)


Yapıştırmayan tava ve tencereler birçok kadına çok pratik bir çözüm gibi görünüyor. Bu tavada ne pişerse pişsin yapışmıyor, kolayca yıkanabiliyor.


Oysa Jennifer McKinley’in naturalnews.com sitesinde yayınlanan yazısına göre, bu tava ve tencereler “göründüğü gibi değil”:


“Perflurooctanoic Acid (PFOA) maddesi ile ilgili tartışmalar sürüyor. PFOA maddesi Teflon ve diğer yapıştırmaz yüzeylerin, şekerleme ambalajlarının, patates kızartması ve pizza kutularının, kâğıt tabakların ve lekelere dayanıklı halıların üretiminde kullanılıyor.


Yapıştırmayan tavaların yapıştırmamasını sağlayan madde bu. PFOA içeren ürünlerin bulunduğu diğer markalar Stainmaster, Scotchgard, SilverStone, Fluron, Supra, Excalibur, Greblon, Xylon, Duracote, Resistal, Autograph ve T-Fal.


Tefal’in üreticisi DuPont şirketi PFOA’nın sadece üretim sürecinde kullanıldığını, tencere ve tava gibi nihai ürünlerinde bulunmayacağını iddia ediyor. Oysa, ABD’de kadın, erkek ve çocukların yüzde 95’inin kanında bu kimyasal bulundu. Bazı araştırmalar, bu kimyasalın pankreas, karaciğer, testis ve meme kanseri riskini artırabileceğini işaret ediyor.


Hamilelikte düşük riski, kilo kaybı, tiroid problemleri, bağışıklık sisteminde zayıflık gibi farklı sorunlarla da ilişkilendiriliyor.


Yenidoğan bebeklerin kanında çıktı


Johns Hopkins Bloomberg Halk Sağlığı Okulu’nun yaptığı bir araştırmada PFOA maddesinin bebeklerde düşük doğum tartısı ile ilişkili olduğu görüldü. Şubat 2007’de 300 yenidoğan bebeğin kanlarındaki PFOA ve diğer florine kimyasalların seviyesi ölçüldü. Kanında yüksek oranda PFOA bulunan bebeklerin doğum tartısının daha düşük, kafatası çaplarının daha küçük olduğu görüldü.


Environmental Working Group isimli çevre örgütü ise yayınladığı raporda PFOA kimyasalının İtalya, Rusya, Japonya, ABD ve Belçika’da doğal ortamlarında yaşayan yabani hayvanların kanında dahi bulunduğunu bildirdi.  Fok balıkları ve yunuslar gibi deniz canlılarının dolaşım sisteminde görüldü.


Denetimi yok


PFOA maddesinin kullanımı ile ilgili bir denetim yok. Çevre kuruluşu EPA DuPont’tan bu zehirli kimyasalın kullanımını durdurmasını istedi fakat şirket bu konudaki uygulamalarını kendi inisiyatifleriyle belirliyor. DuPont fabrikalarında PFOA kullanımının yüzde 97 oranında azaltıldığını bildiriyor ama henüz bu maddeyi topyekün üretim sürecinden çıkarmış değil. Bu konuda herhangi bir söz de vermiyor.


Çevre kuruluşu EPA’ya göre PFOA’nın  kanserojen olması “muhtemel”.


Ailenizi korumak için


Yemek pişirirken yapıştırmayan tavaları değil, daha sağlıklı malzemeleri tercih etmek gerekiyor. Özellikle küçük çocuklarınız varsa, hamileyseniz, genç kızınız, genç oğlunuz, hastanız varsa veya hastalıkları uzak tutmak istiyorsanız…


Beslenme uzmanları en çok cam ve toprak malzemelerin kullanılmasını öneriyorlar. Toprak güveçlerde ağır ateşte yapılan yemekleri en sağlıklı yemekler arasında sayıyorlar.

İkinci sırada ise dökme demir tava ve tencereler var.


Daha sonra kalaylı bakır, çelik ve emaye kaplamalı tencere ve tavaları tercih edebilirsiniz.


Burada saydıklarımızdan hangisini kullanırsanız kullanın, yemeğinizi pişirdikten sonra fazla bekletmeden yemeye çalışın. Yemeklerinizi saklamanız gerektiğinde metal veya plastik kapları değil cam veya boyasız porselen kapları tercih edin.”


www.iyibilgi.com Derleyen: Arzu Aygen